Bautt Architects olarak, İstanbul Yeniköy’de gerçekleştirdiğimiz bu özel at çiftliği projesi, doğayla uyumlu mimari yaklaşımı ve sürdürülebilir tasarım çözümleri ile öne çıkardık. Geleneksel kır mimarisi modern malzemelerle yorumlayarak kullanıcı dostu ve fonksiyonel bir yaşam alanı oluşturduk. Projede doğal taş, ahşap kaplamalar ve geniş iç avlular kullanılarak atların ve kullanıcıların konforu ön planda tutuldu. At ahırlarının çevresinde yer alan geniş servis alanları ve peyzaj düzenlemesi, projeye doğal ve sıcak bir atmosfer kazandırdık. 

Florya AQUAPARK AVM projesinde modern mimariyle uyumlu, dayanıklı ve estetik çözümler uygulanarak mekân tasarımı yeniden şekillendirildi. Alüminyum doğrama sistemleri, çatı kaplamaları, motorlu kapılar, motorlu pergola sistemleri, menfez kaplamaları, ofis bölme sistemleri ve transparan korkuluk uygulamaları başarıyla tamamlandı. Doğal ışık kullanımı, ısı yalıtımı ve güvenlik standartları ön planda tutulurken, şeffaf bölme ve otomasyonlu sistemlerle kullanıcı konforu artırıldı. Bautt Architects imzasını taşıyan proje, ziyaretçilere ve işletmelere estetik ve fonksiyonel bir ortam sunmaktadır.

Sheraton Hotel Bakırköy projesinde çağdaş mimariyle uyumlu motorlu pergola sistemleri, silikon cephe çözümleri ve sürme cam uygulamaları kullanılarak otel mimarisine konfor, şeffaflık ve estetik değer katıldı. Dış mekânlarda yer alan motorlu pergola sistemleri, güneş ve yağmur koruması sağlayarak misafirlerin dört mevsim konforlu alanlarda zaman geçirmesine olanak tanıyor. Cephede kullanılan silikon giydirme sistem, kesintisiz cam yüzeyleriyle modern ve sade bir görünüm sunuyor. Sürme cam sistemleri ise iç–dış mekân geçişlerini güçlendirerek maksimum doğal ışık kullanımı ve ferah bir atmosfer sağlıyor. 

İstanbul Acar Kent’te tasarlanan bu özel villa projesi, modern cephe sistemleri ve akıllı dış mekân çözümleriyle öne çıkmaktadır. Projede enerji verimliliği, estetik bütünlük ve uzun ömürlü yapı elemanları hedeflenmiştir. Isı yalıtımlı ve dayanıklı alüminyum doğrama sistemleri, modern ve zarif bir görünüm sunan kompozit levha cephe kaplamaları, mevsimsel konfor sağlayan motorlu pergola uygulaması, güvenliği artıran otomatik motorlu kepenk sistemleri ve güneş kontrolü ile rüzgâr dayanımı sağlayan motorlu zip perde çözümleriyle villa mimarisine yüksek konfor, modern görünüm ve fonksiyonellik kazandırılmıştır. 

İstanbul’un tarihi semtlerinden Kandilli’de yer alan bu özel villa, çağdaş mimari yaklaşımıyla zarafeti ve mühendislik gücünü bir araya getirmektedir. Bautt Architects olarak projede estetik ve teknik çözümleri bütüncül bir tasarım anlayışıyla uyguladık. Doğal ışığı iç mekâna taşıyan modern skylight kubbe sistemi, yüksek dayanımlı çelik konstrüksiyon yapılar, ısı ve ses yalıtımı sağlayan uzun ömürlü alüminyum doğrama uygulamaları ve geniş görüş açısı sunan transparan korkuluklarla villa mimarisine hem şeffaflık hem de güvenlik kazandırdık. 

Su, taş ve ışığın uyumuyla şekillenen bir sosyal alan.

Projenin merkezinde; havuz çevresine entegre edilen doğal şelale tasarımı, mekâna hem görsel hem de akustik bir dinamizm kazandırırken, doğal taş zemin kaplamaları alanı organik bir bütünlükle çevreliyor.

Spor salonu ve sosyal alan modernizasyonu, yalnızca fonksiyonelliği değil, aynı zamanda mekânın ruhunu da dönüştürüyor. Doğal yüzeyler ve modern malzeme seçimleri, iç ve dış mekân arasında akıcı bir ilişki kurarken, projenin genelinde sürdürülebilir tasarım ilkeleri ön planda tutuluyor.

Bu proje, “mimariyi sadece görmek değil, hissetmek” fikrinin somut bir yansıması olarak tasarlandı.

Bir yurt, sadece konaklama değil; aidiyet ve tasarımın birleştiği bir yaşam alanıdır.

Bağcılar Yeni Mahalle Yurt  Projesinin odak noktası; fonksiyonel planlama, sürdürülebilir malzeme kullanımı ve sosyal alanların yeniden tanımlanması oldu.

Cephe tasarımında modern çizgiler ve dayanıklı malzemelerle güçlü bir kimlik yaratılırken, iç mekânlarda çok amaçlı sosyal alanlar, ergonomik yaşam üniteleri ve ortak kullanım alanlarında doğal ışığı maksimize eden çözümler öne çıkıyor.

Bu proje, “öğrencilerin yaşadığı alanların onların enerjisini ve yaratıcılığını beslemesi gerekir” fikriyle şekillendi ve kentsel dokuyla uyumlu bir şekilde modern bir yurt deneyimi sundu.

Zamanın simgesi, mekânın kalbi.

Burada saat kulesini sadece bir mimari öğe değil, çevresindeki sosyal yaşamın odak noktası haline getirdi. Saat kulesinin çevresine yerleştirilen dinlenme alanları, motorlu pergolalar, oturma grupları ve göletle bütünleşen peyzaj düzenlemesi, mekâna hem estetik hem de işlevsel bir değer katıyor.

Pergola sistemleri sayesinde kullanıcılar farklı hava koşullarında alanı rahatça deneyimleyebiliyor, doğal taş zeminler ve bitkisel düzenlemeler ise mekâna zamansız bir karakter kazandırıyor. Bu tasarım, “kentsel simgelerin sosyal yaşamla bütünleşmesi” fikri üzerine inşa edilerek, hem görsel bir odak hem de topluluk etkileşimi için yaşayan bir kamusal alan oluşturuyor.

Showroom Projesi, markanın kurumsal kimliğini yansıtmak amacıyla bütüncül bir tasarım anlayışıyla geliştirildi. 

Merkezde konumlanan uzun toplantı masası ve ergonomik sandalyeler, müşteri sunumları ve ekip çalışmaları için ideal bir alan oluşturdu. Ürün sergileme rafları ve askı sistemleri ise koleksiyonların öne çıkmasını sağlayacak şekilde aydınlatma detaylarıyla desteklendi. Malzeme seçimi modern ve sofistike bir etki yaratmak üzere planlandı: ahşap yüzeyler mekâna sıcaklık kazandırırken, tuğla duvar ve mermer detaylar kurumsal bir güç ve şıklık kattı. Cam bölmeler, alanın ferahlığını artırırken bölümler arasında görsel bütünlük sağladı. Aydınlatmada gömme spotlar ve dekoratif sarkıt lambalar, farklı bölgelere odak oluşturacak şekilde kurgulandı.

Bu proje, üretim ve sunum süreçlerini tek bir mekânda toplayan çok işlevli bir laboratuvar kurgusu üzerine inşa edildi. Ana alan, cam bölmelerle tanımlanan toplantı ve değerlendirme odaları ile açık planlı ürün sergileme bölümü arasında geçirgen bir ilişki kuruyor. Lineer askı sistemleri ve modüler raf çözümleri, koleksiyonların düzenli ve erişilebilir şekilde sergilenmesini sağlıyor. Malzeme seçiminde açık tonlu zeminler, metal taşıyıcı elemanlar ve endüstriyel tavan detayları kullanılarak teknik ve çağdaş bir atmosfer yaratıldı. Lineer LED aydınlatmalar ise hem yönlendirme hem de mekânsal vurgular için işlevsel bir rol üstleniyor.

Düşler Vadisi Villa projesi, doğayla uyumlu yaklaşımı ve sürdürülebilir mimari anlayışıyla dikkat çekmişti. Doğal malzemelerin modern çizgilerle harmanlandığı tasarım, hem estetik hem de fonksiyonel çözümleri bir araya getirmişti. Projede sürdürülebilirlik temel ilke olarak benimsenmiş; villa çatısına entegre edilen güneş panelleri sayesinde yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılmıştı. Geniş cam cepheler aracılığıyla iç mekânlara gün boyu doğal ışık alınmış, böylece hem enerji verimliliği sağlanmış hem de yaşam alanlarında aydınlık ve ferah bir atmosfer oluşturulmuştu. İç mekânda yalınlık, işlevsellik ve açıklık ön planda tutulmuş; dış mekânda ise doğal taş ve ahşap gibi malzemelerle zenginleştirilmiş peyzaj düzenlemesi ile yapı çevreyle bütünleştirilmişti. Güneş panelli çatısıyla donatılmış kapalı otopark alanı ise projenin çevre dostu karakterini pekiştirmişti.

Bautt Architects, Mövenpick Hotel Haliç projesinde modern mimariyi destekleyen sistem çözümlerini hayata geçirmiştir. Projede estetik, işlevsellik ve teknolojik uygulamalar bir araya getirilmiştir.

Uygulanan başlıca mimari sistemler:

Çelik konstrüksiyonlar ile yapının taşıyıcı sistemi güçlendirilmiştir.
Motorlu pergola ve açılır skylight sistemleri ile açık alanlarda konfor artırılmıştır.
Alüminyum doğrama ile modern cephe detayları oluşturulmuştur.
Sürme ve katlanır cam sistemleriyle mekânlar açılabilir hâle getirilmiştir.
Motorlu perde sistemleri sayesinde iç mekânlarda ışık ve mahremiyet kontrolü sağlanmıştır.
      Tüm bu uygulamalarla yapı, çağdaş mimari anlayışı doğrultusunda tamamlanmış; konfor, estetik ve teknoloji bir arada sunulmuştur.

Bautt Architects tarafından uygulanan bu projede, şeffaflık, fonksiyonellik ve estetik ön planda tutulmuştu.

Yapı; hafif çelik konstrüksiyon taşıyıcı sistem üzerine kurgulanmış ve cephelerde tam boy sürme cam sistemleriyle donatılmıştı. Bu sayede hem iç-dış mekân ilişkisi güçlendirilmiş hem de gün ışığından maksimum düzeyde faydalanılmıştı. Etkinlik alanı olarak da kullanılan bu yapı, geniş açıklıklı cam yüzeyleri sayesinde ferah ve davetkâr bir atmosfer sunmuştu. İç mekânda entegre edilen motorlu pergola sistemi, açılır-kapanır tavan yapısıyla farklı hava koşullarında da kullanıma imkân tanımıştı. Zemin kotuna uygun olarak yapılan sade peyzaj düzenlemesiyle yapı, çevresiyle bütünleşmişti.

MADO projesinde, markanın modern ve davetkâr kimliğini yansıtan mimari çözümler uygulanmıştı. Yapının dış cephesinde kompozit levha kaplamalar ile sade ve güçlü bir görünüm elde edilmişti. Açık alanlar için tercih edilen motorlu pergola sistemiyle kullanıcı konforu artırılmış, dış mekân her mevsim kullanıma uygun hâle getirilmişti.

Sürme cam sistemleri, mekânlar arası şeffaflık ve ferahlık sağlarken, motorlu kapılarla giriş çıkışlar hem estetik hem de fonksiyonel bir şekilde çözümlenmişti. Tüm bu uygulamalar, markanın müşteri deneyimini önceleyen yaklaşımıyla uyumlu mimari bir bütünlük oluşturmuştu.

KidZania İstanbul projesinde, tematik iç mimari anlayışıyla çocuklara özel kurgusal bir şehir inşa edilmişti. Bautt Architects tarafından tasarlanan bu benzersiz projede, farklı meslek gruplarının deneyimlenebileceği yapılar gerçeğe en yakın biçimde modellenmişti.

Tiyatro, banka, restoran, emniyet birimleri ve müze gibi yapılar için farklı mimari dönemleri ve stilleri yansıtan cephe detayları uygulanmıştı. Işıklandırma, malzeme seçimi ve ölçeklendirme gibi tüm detaylar, çocuk güvenliği ve etkileşimi gözetilerek tasarlanmıştı.

Bu proje, mimari estetiği eğitsel içerikle birleştiren ve ziyaretçiye unutulmaz bir deneyim sunan nitelikli bir iç mimari uygulama örneği olmuştur.